Değerli Öğretmenler, kıymetli Veliler ;
Okul hayatının belki de en meşakkatli, en çetin, en zor yıllarından birisi İlk Okul 1. sınıf zamanıdır. Öğrenim hayatına ilk defa gözlerini açan öğrenciler bu hayata adapte olmak için oldukça zorlanırlar. Okul zilinin çaldığı ilk günlerde, çocuk ağlamaları da çoğu zaman karışır okul zillerine. Hem öğrenci için hem veli için hem de öğretmen için zorlu bir maraton başlamıştır artık. Öğrenci uzun yıllar devam edecek okul serüveninin temellerini bu ilk mektepte atar. Kozadan yeni çıkmış kelebek gibi yeni bir hayatı zorluklarıyla tanımaya başlar.
Veli için yine yeniden okuma fırsatı, adeta geçmişin dejavusu yaşanmaya başlar. Öğrenciden çok veliler okur aslında 1. sınıfta. Hatta benim yıllardır savunduğum meselelerin başında ilk okul 1. sınıf öğrencileriyle birlikte velilere de "Resmi Karne" uygulamasına geçilmesi kesinlikle gereklidir. Hatta öğrenim kademelerinin hepsine öğrenci yanında "Resmi Veli Karnesi" düzenlemek ve öğrenciye uygulandığı gibi velilere de ödev ve sorumluluklar vermek ( maddi ödev ve sorumluluklar dışında) onları sistemin içinde daha aktif olmaya gönüllü kılacağı gibi hem eğitim kalitesi hemde toplum kalitesini artırmak adına çok büyük öneme sahip olacaktır.
Öğretmenler için ise yeni ürünleri mahsul etmenin verdiği mutluluk yanında tekrar bir bahar ve tekrar ekim dönemi başlar. Bu dönem sancılı ve zahmetli de olsa profsyonelce kitabına uygun yapılan ekim ve sonrasında ki bakım neticesinde mahsuller tadından yenmeyecek kıvama ulaşır.
Bu işin çiftçisi öğretmen, tohumu öğrenci, bahçivanı da ebeveyn olarak anne ve babalardır. Tohumu büyük bir özenle ve usulüne uygun toprakla buluşturan ve sağlıklı büyümesi için her türlü bakımı yapan öğretmenin en büyük yardımcı da yine öğretmenin rehberliğinde bahçivan görevevi görecek ebeveynlerdir. Tarlanın güzelleşmesi ve serpilmesi için gerekli her türlü müdahaleyi yapacak olanlar çocuğun anne ve babaları olarak velilerdir.
Bilinen bir gerçek olarak düşünüldüğünde günlük 6 saatten haftalık 30 saat öğretmenin tezgahında bulunan öğrenciler, haftanın 7x24=168 saatinin geriye kalan 138 saatinde velilerin tezgahında bulunmaktadır. Bu oran düşünüldüğünde velilerin işin içinde daha aktif olması ve öğretmenin rehberliğini çok iyi değerlendirip geleceğimizi şekillendirek olan nesillerin tarlasına, bahçesine çok iyi sahip çıkması gerekmektedir.
(YouTube-İlk Okul Okuma Yazma Öğretimi Öğretmen ve Veli Tanıtım Rehberi)
Evet öğrenim hayatının önemi ve üzerimize düşün görev ve sorumlulukların ciddiyetinden bahsettiğimize göre süreç hakkında bilgi vermeye başlayabiliriz.
(YouTube üzerinden videoya ulaşamayanlar için alternatif olarak yüklenmiş olan İlk Okul Okuma Yazma Öğretimi Öğretmen ve Veli Tanıtım Rehberi video içeriğidir.)
Çok uzun yıllardır üzerinde büyük bir zevkle çalıştığım eğitim-öğretim ve eğitim koçluğu alanlarında edindiğim bilgi ve deneyimlerden bir demet yıldızı sizlerle paylaşacağım:
1) Biliyorsunuz MEB ilk okuma ve yazma öğretimini ses temelli öğrenme üzerinden yapmaktadır. Bu yöntemin verimliliği yada uygun olmadığı konularını tartışmanın çok yeri ve zamanı olduğunu düşünmüyorum. Bu sistem hakkında ciddi eleştirilerim olmakla birlikte kullanmamız gerek malzeme bu olduğundan dolayı bardağın dolu kısmına odaklanıp bu sistemi bizim için en verimli hale getirmek için çaba sarfedeceğiz.
2) Ses temelli öğretimin artılarına ve eksilerine kısaca değinecek olursak ;
ARTILARI1) Sesin yaşamımızdaki yeri çok fazladır. Büyük bir ayırt edici olmasından dolayı, harfleri ses üzerinden birleştirmek hem daha kolay hem öğrenme için büyük bir artı.2) Ses temelli öğrenme yönteminde, okuma yazmaya geçme süresi oldukça kısa.3) Öğrenmelerde işin içine ne kadar çok duyu organı katılırsa öğrenmeler daha kaliteli ve kalıcı olmaktadır.4) İşitmenin öğrenmede ki payı %20 oranındadır, görmenin oranın ise %30 olduğu bilindiğine göre hem görme hem işitme birleştiği taktirde - ki ses temelli yöntemde bu iki duyu organıda aktif olarak kullanılmaktadır - öğrenmelerin %50 oranında gerçekleşebileceğinden rahatlıkla bahsedebiliriz. |
EKSİLERİ1) Bitişik eğik el yazısı çocukların psiko motor gelişmişliği düşünüldüğünde zorlayıcı bir faktör olarak karşımıza çıkabilmektedir.2) Okuma ve anlamanın konsantrasyon ve kendini verme odaklı olduğu düşünüldüğünde, Bitişik eğik el yazısı okurken; yazının biçimine odaklı; yazarken; yine yazının biçimi ve güzel yazma odaklı olduğundan dolayı anlamlı okuma ve yazmalar gerçekleşmeyebiliyor.3) Ses temelli öğrenme yöntemiyle öğrenmeler çabuk olurken, öğrencilerin anlamlı okuma hızları yavaş; (örneğin "fiş yöntemiyle öğretimde) öğrenmeler daha uzun bir zamanda ancak anlamlı ve hızlı okumanın daha fazla olduğu görülmektedir. |
3) Ortalama bir sözlük düşünüldüğünde, sözlüğün içinde yer alan tüm kelimeler incelenecek olursa ( ben sizin yerinize inceledim ve istatistiki verileri paylaşıyorum) Türkçe alfabemizdeki harflerin sözlükteki kelimelerin başında, ortasında/içinde , sonunda bulunma sıklığı göz önüne alındığında günlük hayatta hangi harfleri daha sık kullandığımız çok bariz bir şekilde görülmektedir :
Yukarıdaki tabloda da görüleceği üzere yeşil renkte olan satırlar sessiz harflerimiz, turuncu renkte olan satırlar da sesli harflerimizi belirtmektedir. Sözlükteki kelimeler düşüldüğünde Sessiz harflerden "K" en çok yerde geçmekteyken sesli harflerde "A" ilk sırayı almaktadır.
4) Mevzumuzun daha anlaşılır olabilmesi için sessiz ve sesli harfleri ayrı tablolarda görmekte fayda olacağını düşünüyorum :
Tabloda da görüldüğü üzere 21 tane sessiz harfimiz sözlükteki kelimelerde geçme sıklığına göre sıralandığında "K" sesinden başlamak üzere "j" sesine kadar çoktan aza doğru bir sıklıkta geçtiği görülmektedir.
5) Tabiki bizim için tek ve belirleyici özellik, harflerin kelimelerdeki geçme sıklığı değildir. Harflerin kelimelerdeki geçme sıklığı günlük hayatımızda kullandığımız kelimelerde o harflerin bulunuyor olması öğrenmelerimizi her ne kadar kolay kılsa da yaş itibariyle öğrencilerin pisiko motor ve psiko sosyal gelişmişlik düzeyleri de belirleyici olarak düşünülmeli ve yazmakta zorluk çekmeyecekleri bir sistemle okuma yazma öğretiminin planlanması yapılmalıdır. Sessiz harflerin yazma kolaylığıda düşünülüp yeni bir tablo yapmamız gerekecek olsa karşımıza şu şekilde bir sonuç çıkmaktadır :
6) Sesli harfler içinde aynı değerlendirmeyi yapacak olursak alfabedeki kelimelerde geçme sıklığı düşünüldüğünde :
"A" sesinin başı çektiği ve "Ö" sesinin en sonda yer aldığı görülmektedir.
7) Tabiki öğrenci gelişimi açısından yazma kolaylığı düşünüldüğünde ise karşımıza şu şekilde bir tablo çıkmaktadır:
Yukarıda da görüldüğü gibi bu değerlendirmemiz sonucunda başı "E" sesi çekerken yine en sonda "Ö" sesimiz yer almaktadır.
8) Bundan sonraki kısmda ses gruplarından bahsetmek istiyorum. Çoğunuzun haberi olduğu gibi 2016-2017 yıllarından itibaren ses gruplarında MEB değişikliğe gitti yeni ses gruplarını sizinle paylamak istiyorum:
1. Ses grubu : ELAN
2. Ses grubu : İTOBU
3. Ses grubu : KIRÖSÜ
4. Ses grubu : MDŞYCZ
5. Ses grubu : ÇGPH
6. Ses grubu : FVĞJ
Ses grubu değişikliklerinin yanında bazı seslerin yazımında da değişiklikler oldu. Mesela "T" sesinin kuyruğu daha önce sol tarafa doğru yapılırken ve kendisinden sonraki harf ile birleşmezken, şimdi ise kuyruğu sağ tarafa doğru ve kendisinden sonraki harf ile birleşecek şekilde değiştirilmiştir. Diğer değişikliklerle alakalı kısımları aşağıdaki tablodan görebilirsiniz:
9) Yukarıda MEB ses temelli eğitim modeli ve ses gruplarından kısaca bahsettik. Buna altarnetif olarak kendi üzerinde çalıştığım ve uyguladığım başarı noktasında daha kaliteli olduğunu düşündüğüm kendi sistemim ve ses grubum hakkında biraz bahsedeceğim:
Yukarda seslerle alakalı yaptığım analizler sonucunda ulaştığım ses grupları yukarıda mevcuttur.
HARF GRULARI OLUŞTURULURKEN;1) Harfin alfabedeki kelimelerde geçme sıklığı öncelikli dikkatealınmıştır.2) Tek başına harfin geçme sıklığı belirleyici olmadığından dolayı; öğrencilerin psiko motor ve el becerileri dikkate alınarak yazımı kolay olan harfler ikinci belirleyici etken olarak düşünülmüştür.3) İlk üç gruba 2'şer tane, dört ve beşinci gruba 1'er tane olmak üzere;8 tane olan sesli harflerimiz dağıtılmıştır. Son grupta hiç bir sesli harf bulunmayıp geçme sıklığı en az olan ve yazılışı daha karışık olan harfler konulmuştur. |
1. Ses grubu : ELAM
2. Ses grubu : KİTON
3. Ses grubu : SIRYUD
4. Ses grubu : BÜŞPZG
5. Ses grubu : HÖCF
6. Ses grubu : ÇVĞJ
10) Evet okuma yazma öğretimi çok ciddi bir iş. Bu yüzden eğitim koçu olarak alternatifler üretmek benim işim. Tüm harf ve seslerle alakalı "Video Derlerimizi" sizlere sunacağız. Bu dersleri takip ederken aklınızda her hangi bir soru işareti olmaması adına derslerimizi tamamını "MEB" okuma yazma öğretimi üzerinden yapacağız. Kendi yömtemimizi kullanacaklar için ayrıca o sistemde de paylaşımlarımızı yapacağız.
11) Her ses öğretimi sayfasında ; O sesin video konu anlatımı, ses ile ilgili flaşh oyunlar ve 7 gün baz alınarak hazırlanmış çalışma ve etkinlikler dosyaları indirmenize olanak sağlayacak şekilde sayfamıza yerleştirilecektir. Video derslerimizden keyif alacağınıza eminim. Bu dersler sınıfta öğrencilerinize ders anlatıyormuşcasına dizayn edilmiş olup sınıflarınızda rahatlıkla sunum yapabilecek şekilde hazırlanacaktır. "YouTube" üzerinden paylaşım yapılıyor olsa da "MEB" "YouTube" erişim yasağı düşünüldüğünden videolarımız sayfamıza sınıflarınızda da rahatlıkla dösterilecek şekilde yüklenecektir.
Bizleri internet sayfamızdan, YouTube kanalından, Twitter ve Facebook hesaplarımızdan takip edebilirsiniz...
Herkesin Eğitim öğretim yılını kutlarım,
Seyyar Okul ekibi adına "Erkan KIRKAN"
Hiç yorum yok:
yorum